1. Hafta: Otomatik Pilotu farketmek
Hiç tamamen farkında olmadan bir şey yaptığınız oldu mu? Örneğin, her gün yürüdüğünüz okul ya da konservatuvar yolunda yürüyüp bir anda “Ben buraya nasıl geldim?” diye düşündünüz mü? Ya da enstrümanınızı elinize alıp çalmaya başladığınızda, parçayı çalarken zihninizin çoktan başka düşüncelere daldığını fark ettiniz mi? Belki yaklaşan sınavı, hocanızın söylediği sözleri ya da bir arkadaşınızın performansını düşünmeye başlamışsınızdır. İşte bu tür anlar, zihnimizin “otomatik pilot” moduna geçtiğinin işaretidir.
“Otomatik pilot”, zihnimizin alışkanlıklar ve otomatik düşüncelerle yönlendirildiği, ancak bunun çoğu zaman farkında olmadığımız bir durumdur. Bedeniniz bir işi yaparken, zihniniz farklı bir yerde olabilir. Aslında bu mekanizma günlük yaşamda oldukça işe yarar. Örneğin bisiklete binmek, araba kullanmak ya da piyano çalmak gibi becerilerde tekrar eden hareketler zamanla otomatikleşir. Eğer her seferinde en baştan düşünmemiz gerekseydi, hayat çok daha yorucu olurdu.
Ancak bu sistemin dezavantajı da vardır; Zihnimiz ders çalışırken veya enstrümanınızı çalışırken de otomatik moda geçebilir. Aynı Pasajı defalarca çalışırken aslında parmaklar ezberlenmiş hareketleri tekrar ediyordur, ancak zihiniz akşam ne yiyeceğinizi düşündüğü için aslında hiçbir şey öğrenmiyorsunuzdur. Bu da öğrenme sürecini yavaşlatır, ve aslında sizi verimsiz çalıştığınız için daha uzun süreler boyunca çalışmak zorunda bırakabilir.
Günlük Hayatta Otomatik Pilot
Daha tanıdık örneklerle açıklayalım:
- Ders çalışmak için odaya girersiniz ama bir süre sonra kendinizi sosyal medyada gezinirken bulursunuz.
- Elinize enstrümanınızı alırsınız, ama zor ve çalışılması gereken pasaj yerine daha önce öğrendiğiniz kolay egzersizleri çalarsınız.
- Sahnedesinizdir ama aklınız “ya hata yaparsam?” düşüncesine takılmıştır. Ellerinizi kullanarak çalmaya devam edersiniz, fakat zihniniz müzikte değildir.
Bu tür örneklerin hepsi aynı noktaya işaret eder: Zihnin kontrolü elden kaçtığında ve otomatik pilot devreye girdiğinde, beden bir iş yaparken zihin geçmişte ya da gelecekte olabilir.
Bilimsel Çerçeve:
Bilim insanları uzun zamandır bu konuyu inceliyor. Daha önceki bölümde belirttiğimiz bir bilgiyi tekrar edelim “insanlar uyanık oldukları zamanın yaklaşık yarısını geçmiş veya gelecek ile ilgili düşünmekle geçiyor”. Yani zihnin şimdiki andan kopması oldukça yaygın bir durum. Kısa vadede bu, geçmişten ders almak ya da geleceğe hazırlanmak açısından yararlı olabilir. Ancak bu durum kontrolden çıkarsa, zihinsel döngüler oluşur: erteleme, kendini başkalarıyla kıyaslama ve tatminsizlik gibi…
Müzik öğrencileri içinse bu durum daha da kritik hale gelir. Çünkü müzik; aynı anda hem odaklanma hem de bedensel farkındalık gerektirir. Eğer zihin otomatik pilotta kalırsa, öğrenme mekanikleşir, sahnedeki özgürlük hissi kaybolur.
Otomatik Pilotun Müzik Öğrencilerine Etkileri
Dikkat Dağınıklığı:
Zor bir pasajı çalışırken, otomatik pilot moduna girdiğinizde farkında olmadan sürekli aynı kusurları tekrar edebilirsiniz. Zihin başka bir yerdeyken parmaklar otomatik hareket eder ve bu öğrenmeyi yavaşlatabilir ve istenmedik alışkanlıklara yol açabilir .
Performansa odaklanma:
Sahneye çıktığınızda zihin geleceğe odaklanmışsa, “ya hata yaparsam?” gibi düşünceler müziğe odaklanmanızı engelleyebilir, içinizdeki müziği paylaşmanızı zorlaştırabilir.
Erteleme Eğilimi:
Zorlayıcı pratikler yerine tanıdık ve kolay pasajlara yönelirsiniz. Böylece çalışıyor gibi hissedersiniz, ancak gerçek gelişim yavaşlar.
Müzikle Bağın Zayıflaması:
Müzik artık bir keşif ya da ifade aracı olmaktan çıkar ve yalnızca “yapılması gereken bir görev” gibi hissedilir. Enstrüman ise keyif vermek yerine istenmeyen bir ödevi andıran bir nesneye dönüşebilir.
Peki Çözüm Ne?
Bu noktada mindfulness yani farkındalık devreye giriyor. Mindfulness, dikkati nazikçe ve yargılamadan tekrar şimdiki ana yönlendirme becerisidir. Zihni susturmak ya da tamamen boşaltmak anlamına gelmez. Aksine, dağıldığını fark edip tekrar ana dönme pratiğidir.
Bir müzik öğrencisi için mindfulness:
- Dikkatin dağıldığını fark ettiğinde yeniden sese, bedene ve çaldığın enstrümana dönmek demektir.
- Sahnedeyken, gelecek ve geçmiş ile ilgili düşüncelerle meşgul olmak yerine nefes alıp ana odaklanmayı içerir.
- Çalışmaya ve öğrenmeye sabırsızlık yerine merak ve açıklıkla yaklaşmayı sağlar.
Habit Kırıcı 1 (Opsiyonel)
Bugünkü çalışmanıza başlamadan önce, enstrümanınızı elinize almadan önce sadece bir dakika boyunca nefesinize odaklanın. Burnunuzdan giren ve çıkan havayı hissedin. Dikkatinizin dağıldığını fark ettiğinizde kendinize kızmadan, yeniden nefesinize dönün. Ardından enstrümanınızı alın ve çalmaya başlayın. Çalışırken dikkatinizin tekrar dağıldığını fark ederseniz, sadece fark edin ve tekrar müziğe dönün.
İşte mindfulness böyle başlar: fark etmek ve nazikçe geri dönmek. (Bu kısmın değiştirilmesi gerekli olabilir)
Otomatik Pilotun Farkına Varmak Bir Başarıdır
Unutmayın, otomatik pilotun devreye girdiğini fark etmek bile çok önemli bir adımdır. Çünkü çoğu insan bu durumu yaşadığının bile farkında değildir. Siz fark ettiğinizde, aslında zinciri kırmış olursunuz. Her farkındalık anı, küçük bir uyanıştır.
Bu hafta kendinize şu soruyu sık sık sorabilirsiniz:
“Şu an zihnim nerede? Gerçekten buradayım mı, yoksa otomatik pilotta mıyım?”
Bu basit soru bile dikkatinizi ana döndürmek için güçlü bir araç olabilir.
1. Haftanın Meditasyon Etkinlikleri
8 Dakikalık Beden ve Nefes Farkındalığı Meditasyonu:
Aslında bu meditasyonu yaparken ses kaydındaki yönergeleri takip etmek en iyisidir; ancak aşağıdaki detayları okumak, uygulamayı öğrenirken size çok yardımcı olacaktır. Lütfen ayrıntılara fazla takılmamaya çalışın; daha önce de söylediğimiz gibi, işin özünü anlamak ayrıntılardan daha önemlidir.
Yerleşme
- Rahat bir pozisyona yerleşin: Bir minderin ya da kalın bir halının üzerinde uzanabilir veya bir sandalyede, yastıkta ya da meditasyon taburesinde oturabilirsiniz. Sandalye kullanıyorsanız, koltuk yerine düz ve sert arkalıklı bir sandalye tercih edin; böylece sandalyenin arkalığına yaslanmadan dik durabilir, omurganızı kendi kendine destekleyebilirsiniz. Yerde oturuyorsanız, dizlerinizin yere temas etmesi faydalı olur; fakat başta bu mümkün olmayabilir. Minderin veya taburenin yüksekliğiyle deneyerek, kendinizi rahat ve sağlam desteklenmiş hissedeceğiniz bir pozisyon bulun. Eğer engeliniz ya da rahatsızlığınız varsa ve bu şekilde oturmak ya da sırt üstü yatmak size uygun değilse, uyanık ve farkında kalabileceğiniz en rahat pozisyonu seçin.
- Oturuyorsanız, sırtınızı dik ve kendine güvenli bir pozisyona getirin; ne fazla kasılmış ne de fazla gevşemiş olun. Rahat ama dik bir duruş olsun. Sandalyede oturuyorsanız, ayaklarınızı yere düz basın ve bacaklarınızı çaprazlamayın. Gözlerinizi kapatabilirsiniz, eğer kapatmak rahat değilse, bakışlarınızı yumuşak bir şekilde birkaç adım önünüze düşürün. Eğer uzanıyorsanız, bacaklarınızı çaprazlamayın, ayaklarınız yana doğru düşsün, kollarınız vücudunuzun yanına hafifçe açık bir şekilde uzansın, avuç içleriniz yukarıya dönük olsun (eğer bu sizin için rahatsa).
Bedene Farkındalık Getirmek
- Farkındalığınızı bedeninize getirin. Önce bedeninizin yere veya oturduğunuz/uzandığınız yüzeye temas ettiği noktaları hissedin. Birkaç anınızı bu temasların yarattığı hisleri keşfetmeye ayırın.
- Şimdi dikkatinizi ayaklarınıza yönlendirin. Önce parmaklardan başlayarak, farkındalık ışığını yavaş yavaş ayak tabanlarınıza, topuklarınıza, ayak sırtınıza doğru genişletin. Böylece iki ayağınızda oluşan tüm hisleri, an be an fark edebilir hale gelin. Burada birkaç an kalın. Duyumların nasıl ortaya çıkıp nasıl kaybolduğunu fark edin. Eğer hiçbir duyum yoksa, bunu da “boşluk” olarak kaydedin. Bu tamamen normaldir. Duyum yaratmaya çalışmıyorsunuz; sadece orada zaten olanı fark ediyorsunuz.
- Şimdi dikkatinizi genişletin: Bacakların tamamına, sonra gövdeye (kalça ve pelvisten başlayarak omuzlara kadar), ardından sol kola, sağ kola, boyuna ve başa doğru farkındalığınızı genişletin.
- Bir iki dakika boyunca tüm bedenin farkındalığında dinlenin. Bedeninizi ve hislerinizi olduğu gibi kabul edin. Şeylerin belirli bir şekilde olmasını isteme eğilimini bırakabilir misiniz? Her şeyin olduğu gibi görülebildiği tek bir an bile derin bir besleyicilik sağlayabilir.
Nefesin Farkındalığı
- Şimdi dikkatinizi nefese getirin. Nefesin karnınızda nasıl hareket ettiğini fark edin. Nefes girip çıkarken karın bölgesindeki duyumları gözlemleyin. Bunun için elinizi karnınıza koyup birkaç nefes boyunca karının inip kalkışını hissedebilirsiniz.
- Her nefeste karnın hafifçe gerilmesini, her verişte farklı hislerin oluşmasını fark edin.
- Elinizden geldiğince dikkatinizi nefese verin. Her nefes alış ve verişin tamamındaki duyumları fark edin. İçe çekiş ve veriş arasındaki küçük durakları da gözlemleyebilirsiniz.
- Nefesinizi kontrol etmeye çalışmayın. Bırakın nefes kendiliğinden aksın.
Zihnin Dağılmasıyla Baş Etmek
Er ya da geç (genellikle kısa sürede) dikkatiniz nefese odaklanmaktan sapacaktır. Aklınıza düşünceler, hayaller, planlar ya da imgeler gelebilir. Bu bir hata değildir, zihnin doğası budur. Bunu fark ettiğinizde aslında çok değerli bir şey yapmış olursunuz: Farkındalıkla uyanır ve tekrar o anın deneyimine dönersiniz. Zihninizin hangi yöne kaydığını fark edin ve nazikçe dikkatinizi tekrar karnınızdaki nefesin hissine yönlendirin.
Zihniniz yeniden ve yeniden dağılacaktır. Her seferinde onun nereye gittiğini fark edip, dikkatle geri getirin. Bunu yaparken zihninizin “söz dinlememesi” sizi sinirlendirebilir. Ancak bu öfke, sadece daha fazla zihinsel gürültü yaratır. Bu yüzden, ne kadar çok dağılırsa dağılsın, her defasında kendinize nazikçe ve anlayışla yaklaşarak dikkatinizi geri yönlendirin.
Zihnin tekrar tekrar dağılmasını, sabır geliştirmek için bir fırsat olarak görebilir misiniz? Zamanla, zihnin bu dalgalanmalarına yumuşak bir tavırla yaklaşmak, hayatınızın diğer alanlarında da daha fazla şefkat geliştirmenize yardımcı olabilir.
Bu uygulamayı yaklaşık sekiz dakika boyunca sürdürebilirsiniz (isterseniz daha uzun da olabilir). Ara sıra kendinize şu hatırlatmayı yapın: Amacınız sadece her anın farkında olmak. Zihniniz dağıldığında, bedeninizdeki ve nefesinizdeki duyumları birer çapa gibi kullanarak kendinizi yeniden “şimdi”ye getirin.
Meditasyonlar için Kaynak Kitap: https://www.amazon.com.tr/Mindfulness-Zıvanadan-Haftalık-Meditasyon-Seslendirmeli/dp/605803146X