6. Hafta: Şimdiyi Yaşamak

Ayşe’nin Öyküsü:

Ayşe, gitar dersine hazırlanırken biraz huzursuzluk hissediyordu. Bu hafta pek çalışamamıştı ve içinden sürekli aynı cümleler geçiyordu: “Önceki derste de hatalar yapmıştım, bu kez de beceremeyeceğim; derste çok mahcup olacağım.” Çalıştığı eseri çalmaya başladığında birkaç pasajda takıldı. Hemen zihni geçmişle dolaşmaya başladı: daha önce yaptığı hatalar, eski sınavlarda yaşadığı sıkıntılar, hocasının geçmişteki uyarıların hepsi zihninde bir gürültü oluşturuyordu. Birkaç dakika içinde kendini geçmişin ağırlığı altında buldu.

Sonra fark etti ki, düşünceleri giderek genelleşiyordu: “Ben zaten hiçbir zaman düzenli çalamıyorum, bu hep böyle olacak ve asla düzelmeyecek.” Tam o sırada aklına son haftalarda yaptığı mindfulness meditasyon pratikleri geldi. Derin bir nefes aldı. Çaldığı parçayı bırakıp sadece nefesini hissetti. Nefesinin geliş gidişini izlerken, zihnindeki cümlelerin bir süreliğine sessizleştiğini fark etti. Sonra gitarından tek bir ses çıkardı, çıkan sese kulak verdi. O anda ne geçmişteki hatalar vardı ne de geleceğin kaygısı. Sadece şimdiki anın içinde bir ses… Ayşe gülümsedi. Küçük bir rahatlama hissetti. Belki hâlâ parçayı mükemmel çalamıyordu ama artık biliyordu: zihni ne kadar geçmişe ve geleceğe sürüklense de nefes ve ses aracılığıyla şimdiye dönebiliyordu. Dahası şu anda çalışmak için vakti vardı ve bunu kimse elinden alamazdı.

Aşırı Genel Bellek ve Tekrar Eden Düşünce Kalıpları:

Müzisyenler olarak hepimiz zaman zaman hatalar yapar, zor dönemler yaşar ya da istediğimiz performansı gösteremeyiz. Bu tür anlar çoğunlukla kısa sürede geride kalabilir, fakat zihin bazen farklı bir yol izler: Tek bir olumsuz deneyimi alır, büyütür ve genelleyerek kalıcı bir yargıya dönüştürür. Örneğin bir öğrenci prova sırasında yanlış bir nota çaldığında, zihni hemen şu tür düşünceler üretir: “Ben bu çeşit pasajlarda hata yaparım”, “Asla düzelmeyecek”. İşte buna aşırı genel bellek denir. Küçük ve belirli bir olayı genişletip genelleştirerek, kişinin kendisi hakkında katı inançlar geliştirmesine yol açar.

Bu zihinsel tuzak, yalnızca hatırlanan tekil olayları değil, aynı zamanda duyguları da dondurur. Öğrenci artık sadece o hatayı değil, hatanın yarattığı utanç ve kaygıyı da unutamaz. Bu durum, sanki hep böyleymiş gibi bir his yaratarak umutsuzluk duygusunu besler. Müzisyen, geçmişteki birkaç hatadan yola çıkarak kendisinin artık başarısız biri olduğunu düşünür ve bunun asla değişmeyeceğine dair bir inanç geliştirebilir. Zihin bu noktada sık sık aynı düşünceleri tekrarlayarak kısır döngüler yaratır (rumination). Bu döngü, geçmişe takılı kalmayı, suçluluk ve pişmanlık duygularını sürekli canlı tutar. Aynı zamanda geleceğe dair “ya yine hata yaparsam” gibi korkuları besleyerek kaygıyı artırır.

Böylece, aslında kısa sürede unutulabilecek küçük bir deneyim zihinde katı bir önyargıya dönüşür. Bu da öğrenciyi ya geçmişteki hatalarda sıkışıp kalmaya ya da gelecek endişesine iter. Sonuçta ne çaldığı müzikten tat alabilir ne de öğrenme sürecini özgürce yaşayabilir. Mindfulness’ın bu döngüleri kırma yolları vardır. Örneğin üç dakikalık nefes alanı uygulaması, gün içinde zihnin tekrar eden düşüncelere kapıldığı anlarda öğrenciye küçük bir mola fırsatı verir. Öğrenci, sadece nefesin iniş çıkışlarını fark ederek, zihnin “geçmiş” ve “gelecek” arasında koşturmasını durdurur ve şimdiki ana döner. Bir diğer uygulama, sesler ve düşünceler çalışmasıdır. Burada öğrenci, çevresinde ya da içinde beliren sesleri ve zihninden geçen düşünceleri fark eder. Bunu yaparken, düşüncelerin ve seslerin gelip geçen olaylar olduğunu gözlemler. Böylece geçmişten ya da gelecekten gelen yargılar “benim gerçeğim” olmaktan çıkar, yalnızca fark edilen zihinsel içerikler olarak görülür.

Son olarak, enstrüman meditasyonu pratiği öğrenciye müzik yaparken şimdiki anda kalmayı öğretir. Parmakların tellerdeki hareketini, nefesin enstrümanla birleşmesini ya da tuşların altındaki dokuyu fark etmek, kişiyi şimdinin içerisinde enstrümanla bir hale getirir. Bu deneyim, hataların ya da beklentilerin ötesinde, müziğin kendisiyle saf bir temas kurma fırsatıdır.

Sonuç olarak, aşırı genel belleğin tuzağına düşmek, müzisyenler için çok tanıdık bir deneyim olabilir. Ama mindfulness, bu tuzaktan çıkış yolunu gösterir: Nefesle, bedenle, sesle “şimdi”ye dönmek. Bu sayede öğrenci yalnızca kaygılarından özgürleşmekle kalmaz, aynı zamanda müziği daha derin, daha canlı ve daha keyifli bir şekilde deneyimlemeye başlar.

Habit kırıcı 6 (Opsiyonel):

Hayatınız yoğun ya da zor bir döneme girmeden önce keyifle yaptığınız şeyleri hatırlayın. Belki müzik dinlemek, bir dergi karıştırmak, yürüyüşe çıkmak ya da oyun oynamak… Bu unutulmuş aktivitelerden birini seçin ve bu hafta yapın. Amaç, kısa da olsa, kaybettiğinizi düşündüğünüz bir yanınızla yeniden temas kurmak.

6. Haftanın Meditasyon Etkinlikleri

Arkadaş Olma Meditasyonu:

Birkaç dakikanızı yalnız, rahat ve uyanık kalabileceğiniz sessiz ve rahat bir yere yerleşmek için ayırın. Nefesinize odaklanın ve kendinizi rahat hissetmenize dek birkaç dakika boyunca dikkatinizi bedeninizin bütünü­ne verin.

Zihniniz dağıldığında, nereye gittiğine dikkat edin ve artık bir seçeneğiniz olduğunu unutmayın: Ya dikkatinizi odaklanmak istediğiniz şeye götüreceksiniz ya da derin­inizde sıkıntı veya endişe hissettiğiniz yere bırakacak­sınız. Kendinizi hazır hissettiğinizde, aşağıdaki ifadelerden bazılarını –ya da hepsini– hatırlayın, dilerseniz sözcükle­ri kendinize göre değiştirin ki sizinle bir bağ kursunlar ve sizin için kendinize karşı göstereceğiniz derin arkadaşlık hissine açılan kapı olsunlar.

Acı hissetmekten uzak olayım.

Benim için mümkün olabilecek ölçüde mutlu ve sağlıklı olayım.
Yaşamım rahat ve huzurlu olsun.

Şimdi, acele etmeden ifadelerin her birini derin bir kuyuya bir çakıl taşı gibi attığınızı hayal edin. Bu ifadeleri teker teker kuyuya atıyorsunuz, sonra da döngü­nüzde duygularınızda, bedensel duyumlarınızda ya da eyleme geçme dürtünüzde meydana gelebilecek olan tepkileri din­liyorsunuz. Ortaya çıkan hiçbir şeyi yargılamanıza gerek yok. Bunların hepsi doğal.

Kendinize karşı bir arkadaşlık hissi sergilemekte zorla­nıyorsanız, zihninize geçmişte ya da şimdiki zamanda sizi kayıtsız şartsız sevmiş olan bir kişiyi (bu bir evcil hayvan bile olabilir) getirin. Bu kişinin size olan sevgisini açıkça hissedebiliyorsanız, o sevgiyi kendinize yöneltip yönelteme­yeceğinize bakın: Acı hissetmekten uzak olayım. Mutlu ve sağlıklı olayım. Yaşamım rahat ve huzurlu olsun.

Bir sonraki adıma geçmeden önce, bu adımda dilediğiniz kadar kalın.

Bir noktada, zihninize sevdiğiniz bir kişiyi getirin ve ona aynı şekilde iyilik dilerde bulunun (ona tekil ya da çoğul kişi gibi hitap edebilirsiniz): Acı hissetmekten uzak olsunlar. Mutlu ve sağlıklı olsunlar. Yaşamları rahat ve huzurlu olsun.

Bir kez daha, bu kişiyi ya da kişileri zihninizde ve kalbinizde tutarken ve iyilikler dilerken, zihninizde ve bedeninizde ortaya çıkanlara dikkat edin. Acele etmeyin. İfadeler arasında duraksayın ve dikkatle dinleyin. Nefes alıp verin.

Devam etmeye hazır olduğunuzda, bir yabancıyı düşünün. Sokakta, otobüste veya trende her zaman gördüğünüz ama adını bilmediğiniz ve ona karşı nötr hissettiğiniz bir kişi olabilir. Bu kişiyi tanımadığınız halde, onun da sizin gibi umutlarla ve korkularla dolu bir hayatı olabileceğini düşünün. O da sizin gibi mutlu olmak istiyordur. Böylece, bu kişiyi kalbinizde ve zihninizde tutarak aynı ifadeleri tekrarlayın ve ona iyilikler dileyin.

Şimdi, bu meditasyonu biraz daha uzatmak isterseniz, size hep zorluk yarattığını düşündüğünüz (geçmişte ya da şimdiki zamanda) bir kişiyi düşünün. Bunun hayatınızda size en büyük zorlukları yaratmış olan kişi olması gerekmez ama kimi seçerseniz seçin, onu bilerek ve isteyerek kalbinizde ve zihninizde tutun, onun da mutlu ve acıdan yoksun olmak isteyebileceğini (istemiş olduğunu) kabul edin. İfadeleri tekrarlayın: Bu kişi acı hissetmekten uzak olsun. Onun için mümkün olabildiği ölçüde, mutlu ve sağlıklı olsun. Yaşamı rahat ve huzurlu olsun. Duraksayın. Dinleyin. Bedendeki hisleri fark edin. Bu hisleri onları sürüklenmeden ya da kendinizi yargılamadan keşfetmenin mümkün olup olmadığına bakın.

Kendinizi ne yapacağınızı bilemez durumda bulursanız ve bu yoğun hisler veya düşünceler karşısında geri çekilmek istediğinizi hissederseniz, her an bedendeki nefese geri dönüp kendinizi şimdiki ana sabitleyebileceğinizi ve kendinize nezaket gösterebileceğinizi unutmayın.

Son olarak, sevgi dolu nezaketi sevdiklerinize, yabancılara ve zor olduğunu düşündüğünüz kişilerin tümüne yöneltin. Buradaki amaç, gezegendeki tüm canlılara sevgi ve arkadaşlık sunmak ve o canlılara sizin de dahil olduğunuzu unutmamaktır! Bütün canlılar acı hissetmekten kurtulsun. Bütün canlılar onlar için mümkün olabildiği ölçüde mutlu ve sağlıklı olsun. Hepimizin yaşamı rahat ve huzurlu olsun.